Bir e-ticaret siteniz varsa, potansiyel müşterilerinize ulaşabileceğiniz en önemli kanalınız yine dijital ortamlar olacaktır.
Evet, dijital ortam deyince e-posta pazarlaması, Google reklamları ve sosyal medya reklamları gibi şeyler de bunun içindedir. Ancak hepsinin temelinde tek bir şey vardır. O da içerik.
Müşterilerinizle ilişkilerinizi geliştirmek, onlarla aranızda bir güven ortamı oluşturmak ve rakip bir firma yerine sizden satın almalarını sağlamak istiyorsanız bunu yine dijital ortamda yaratmalısınız.
Güven oluşturmanın ve diğer tüm isteklerinizin ismi aslında içeriktir. İçerik, hepsinin gerçek noktasıdır. Tabii ki, potansiyel müşterileriniz sitenizde bulunan bir videoyu izlediklerinde ya da bir yazınızı okuduklarında satın alma kararını sizin sitenizden yana kullanmayacaklardır. Ancak düzenli içerik üretiyorsanız satın alma zamanı geldiğinde içeriklerinizi takip edenler sizin sitenize geri dönmeye ve satın alma kararlarını sizden yana kullanmaya başlayacaklardır.
İçerik yoluyla nasıl güven oluşturulur?
- Tutarlılık
Her şey, ne yaptığınızı anlatırken müşterilerde duygusal bir tepki yaratmakla alakalıdır. Ancak bu şekilde onlarla bağlantı kurabilirsiniz. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta tutarlı olmanızdır. Marka hikayenizi ve yaptığınız işi anlattığınız içeriklerde mutlaka tutarlı olmalısınız.
Daha önce oluşturduğunuz hikayenizi ya da verdiğiniz mesajlarınızı değiştiremezsiniz. Bu müşterilerinizi şaşırtacak ve güven ortamı oluşmasını zorlaştıracaktır.
- Kişilik
Unutmayın, işletmelerin bir yüzü, bir kişiliği yoktur. Bir logosu ve web sitesi vardır.
Pazarlama yöntemlerini kullanırken işletmenize kişilik kazandırmak ancak sizin sayenizde olabilir. Müşterilerinizle kurduğunuz iletişim, onlarla konuştuğunuz dil ve onlara yaklaşımlarınız işletme kimliğini oluşturan en önemli faktörlerdir. Kişiliği oturmuş olan şirketler fiziksel olmasa bile müşterilerine güven verirler.
- Şeffaflık
Bildiğiniz gibi son günlerde kişisel verilerin korunmasıyla ilgili konular gündeme geliyor. Ve bu konuların detaylarını bilmeyen potansiyel müşteriler, online işletmelerden korkmaya başladılar.
Bu nedenle onlara karşı mümkün olduğunca açık olun. Verileri nasıl kullandığınızı ve nasıl kullanmayacağınızı onlara anlatın. Sizinle doğrudan iletişim kuracakları, soru soracakları kanallar oluşturun. Ve her zaman işletmeniz ve onlarla olan ilişkiniz hakkında paylaşımlar yapın.
- Sosyal Kanıt
Bu terim ilk kez 1984 tarihinde Robert Cialdini tarafından ortaya atılmış ve “insanların belirli bir durumda yaptıkları davranışları, başkalarının eylemlerini kopyalamaktır” şeklinde açıklanmaktadır. Bu davranış biçimi, içerik pazarlamasında kritik öneme sahiptir. Müşterilerin %92’si arkadaşlarının ve ailesinin önerilerini dikkate aldıklarını söylerken, %72’si online içeriklere güvendiklerini belirtmiştir.
Comments