Pazarlama, mükemmel içerikler sunmaktır. Bunu herkes bilir. Özellikle dijital pazarlamacılar tarafından size sürekli söylenen sözlerdir.
Peki bunun için ne yapmalısınız?
Cevap: Hikayeler anlatmalısınız.
Bütün iyi filmler ve romanlar aslında hikayelerle ilgilidir. İzlediğimiz filmleri ve okuduğumuz romanları iyi yapan faktör ise ilgi çeken ve içerisinde çatışma olan hikayeler olmasıdır.
Şimdi klasik bir hikaye olay örgüsünü düşünelim.
- Oğlanla kız tanışırlar.
- Birbirlerine aşık olurlar.
- Oğlan kızı kaybeder.
- Oğlan ya da kız hikayenin büyük bölümünde acı çeker.
- Kavuşmak için mücadele verir.
- Nihayet birbirlerine kavuşurlar.
- Evlenirler.
Şimdi bu olay örgüsünde hikayeyi ilginç kılan ve ilgi çeken şeyler, nasıl ve neden ayrıldıkları ve tekrar kavuşmak için neler yaptıklarıdır. Bizi asıl etkileyen kısım hikayenin o bölümleridir. O bölümleri severiz ya da sevmeyiz. Hikayenin güzel olup olmadığına o bölümlere bakarak karar veririz. Bizi hikayeyi okumaya ya da izlemeye iten şeyler bunlardır.
Şimdi aynı hikayeyi bir de şöyle düşünelim.
- Oğlanla kız tanışırlar.
- Birbirlerine aşık olurlar.
- Evlenirler.
Ee! Hikaye nerede? Böyle bir hikaye anlatılsa ilginizi çeker mi? O hikayeyi merak edip okur ya da izler misiniz? Çok sıkıcı değil mi?
Böyle bir hikaye aslında pazarlamada propagandadır. Ve maalesef bu tarz propagandalara çok fazla maruz kalıyoruz. Çoğu pazarlamacı ya da reklamcının yaptığı, işin kolayına kaçan içerikler bunlar.
“İşte bizim sunduğumuz ürün bu. Harika bir üründür. İşte ürünün harika olduğunu söyleyen müşteriler. Haydi şimdi bizim ürünümüzü alın!”
Ama neden? Böyle bir propaganda kimsede alma isteği uyandırmaz.
Günümüzde hiçbir tüketici kendisini almaya zorlayan ya da rahatsızlık veren reklamlarla ürün satın almıyor. Kendilerini etkileyen hikayeleri satın alıyor.
İnsanların ilgisini çekebilmek için hikayeler anlatmalısınız. İlgi çekici hikayeler mevcut müşterilerinizi size bağlarken, potansiyel müşterilerinizin size gelmelerini sağlayacaktır.
Comments